Gaziantep’te Pınar Karayılan’ın, depremde yıkılan apartmanın altındaki bankada, özel kasada sakladığı 10 milyon TL değerindeki ziynet eşyaları bulunamadı. Karayılan, avukatı aracılığıyla bankaya dava açtı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremin vurduğu Gaziantep’te Batıkent Mahallesi’nde bulunan 11 katlı Emre Apartmanı da yıkıldı. Binanın altındaki özel bankanın şubesinde bulunan para ve ziynet eşyaları bulunup, taşındı. Ancak bankada 17 yıldır özel kasası bulunan Pınar Karayılan, 10 milyon TL değerindeki ziynet eşyasını tuttuğu kasaya ulaşamadı. Depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen 34 numaralı kasadaki ziynet eşyalarını seri numaraları ve fotoğrafları ile birlikte belgeleyerek bankaya müracaat etmesine rağmen herhangi bir sonuç alamayan Karayılan, avukatı aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunarak, dava açtı.
“Bir parçası bile çıkmadı, buharlaşıp uçtu sanki”
Karayılan, kasasında 9 set, altın kemer, eşinin 50 bin dolar değerindeki altın saati, 60 tam altın, 12 bilezik ve pırlanta setinin bulunduğunu ve maddi değerinin 10 milyon TL civarında olduğunu ifade etti. Mahkeme yolu ile hakkını arayacağını belirten Karayılan, şunları söyledi:
“‘Benim yıkılan Emre Apartmanı’nın altındaki bankada 17 yıldan bu yana kiralık kasam vardı. Bu kasada düğündeki takılarım ve sonra aldığımız ziynet eşyalarımı muhafaza ediyordum. Çocuklarıma biriktirdiğim annem ve erkek kardeşimden de emanet aldığım altınları da burada muhafaza ediyordum. 6 Şubat depreminde burası yıkıldı. Yıkıldıktan sonra buraya geldik.
2’nci gün bankanın enkazına ulaşılmıştı. Burada olağanüstü bir güvenlik önlemi de vardı. Buraya kimseyi yaklaştırmadılar. En son banka müdürlerinden birisine ulaştık ve bize hiçbir kaybımızın olmayacağını söyledi. 3 ay boyunca biz kasadaki ziynet eşyalarımızın hangi şubede olduğunu bile bilemedik. 3 ay sonra bankadan aradılar ve bazı kasalarda hasar olduğunu söylediler. Bu sürede bizden kasamızda neler olduğuna ilişkin detaylı bilgiler istediler. Hangi ziynet hangi kutuda, kaç gramdı şeklinde detaylı bilgiler istediler. Ben kasada sakladığım ziynet eşyalarının seri numaraları ve sertifikaları ile fotoğraflarını ilettim. Bunların değeri 10 milyon TL civarında. Fakat bize kasamızın bulunduğunu ancak içerisinde ziynet eşyasına ulaşılamadığı söylendi. Buharlaşıp uçacak hali yok, bunlar nerede, merak ediyorum. Bir parçası bile çıkmadı, buharlaşıp uçtu sanki. O kasayı korumak bankanın sorumluluğundaydı.”
“Tazminat alacağımıza eminiz”
Özcan, şöyle konuştu:
“Biz tüm davalarımızı açtık. Bankada yaklaşık 149 mudi var. 149 kasa içinden 34 numaralı kasa haricinde hepsi sahiplerine teslim edildi. Sadece müvekkilimin 34 numaralı kasası verilmedi. Banka müvekkilimize ibraname imzalatmak istemiştir. Bu şu anlama geliyor; biz sizin altınlarınızı iade etmiyoruz. O ibranameyi müvekkilim imzalamadı. Adalete olan inancımız gereği o tazminatı alacağımıza da eminiz.”